1. (a) sıraya, hizaya, düzeye, seviyeye, (b) anlaşma(ya), uyuşma(ya).
    come into line: anlaşmaya varmak,
    anlaşmak, uyuşmak.
    bring into line: ikna etmek, anlaştırmak, yola/hizaya getirmek.
    He will bring the other members into line and the committee will accept his plan.
    fall into line with: -e uymak, … ile anlaşmak.
sıraya getirmek Fiil
hizaya getirmek Fiil
iki ucunu bir araya getirmek Fiil
koordine etmek Fiil
araya girmek Fiil
kaynak yapmak Fiil
sırayı bozmak Fiil
hizaya gelmek Fiil
hizaya girmek Fiil
(askerlik) sırasını bulmak Fiil
(askerlik) dizilmek Fiil
alay kurmak Fiil
hizaya gelmek Fiil
birleştirmek Fiil
standartlaştırmak Fiil
uymak Fiil
hizaya girmek Fiil
aynı fikirde olmak Fiil
uyuşmak Fiil
kanunsuz yola sapmak Fiil
bir işkoluna girmek Fiil
trafik sıra sına girmek Fiil